7 Ağustos 2015 Cuma

Egemen Nasıl Geziyor?

Moğol steplerinde tek başıma yürüyüş yaparken Şamanlarin dediği gibi yaptım. İyi enerji getirmesi için çeşitli kuş tüylerini toplayıp 6 gün boyunca yanımda gezdirdim.

Egemen geziyor. Birçok kişi de bunu biliyor. Bu artık bir sır olmadığına göre takipçilerimi "Egemen nasıl geziyor?" hakkında biraz bilgilendirmeyi faydalı buluyorum.

Amerikalının, Avusturalyalının doları, İngilizin sterlini, Almanın, Fransızın ya da Iskandinavın eurosu var. Kalkıp tüm dünyayı dolaşıyorlar. Peki Egemen'in nesi var? Onun maddi olarak diğerleriyle yarışacak durumu yok. Gerçi bunu pek dert ettiği de söylenemez. Öncelikle Egemen hemen hemen her zaman yalnız geziyor. Dünya'da en çok kullanılan seyahat rehber kitabı Lonely Planet'ı da kullanmıyor. Zira bu kitabı alan bütün seyahatçiler aynı yerlerde buluşup beraber geziyorlar. Bunun artısı bir arada bulunup bir güvenlik çemberi oluşturmuş olmak. Kalabalık olduğunuzda güvende oluyor ya da öyle hissediyorsunuz. Eksisi ise o  ülkenin gerçek kültürünü tanıma şansından mahrum kalıyor olmanız.

Yalnız ve rehber kitapsız gezmeye başladıktan sonra , tesadüfen denk geldiğim yerel dini bir festivalde halkla oturup sohbet ediyorum...

İşte Egemen tam da bu yüzden bu kitapları almıyor ve diğer seyahatçilerden uzak kalmaya çalışıyor.

Mesela Egemen ilk gezisini geçen yıl Hindistan'a gerçekleştirdi. (Bu geziyle ilgili fotoğraf ve kısa hikayelerimi merak edenler, blogdaki Güzel Hindistan, Güzel Hindistan-2 ve Güzel Hindistan-3 yazılarımı inceleyebilirler) Yanında Lonely Planet kitabı da vardı. İlk on günün ardından fark etti ki nereye gitse onlarca hatta yüzlerce diğer seyahatçiyle karşılaşadurdu.

On birinci günün ardından rehber kitabı neredeyse bir daha çıkarmamacasına çantasına geri koydu ve ilk iş, hindu dilinde anlamadığı bir yere giden otobüse bindi ve gözüne hoş gelen bir köy meydanında indi. Bir daha da başka bir turistle pek karşılaşmadı. Gerçek Hindistan Gezisi böyle başladı işte Egemen'in.

Aynı dini festivalde yaklaşık 600.000 kişiye ücretsiz yemek veren açık hava mutfağında insanlara servis yapıyorum.
İnsanların kendisine şaşkınlıkla baktığı köyleri, kasabaları, tarlaları, sanayileri, esnaf lokantalarını ziyaret etti. Geceliği ortalama 3 ila 10 lira olan en ucuz hotellerde kalıp seyyar lokantalardan 40 kuruş ila 2 liralık yemekler yiyerek günlerini gecirdi. Yerli Hint turistlerin bile gitmediği yerlerde gezdi ve böylece kendisi gibi maddi olarak alt sınıfa mensup bu güzel insanların samimi ve sıcak bir gülümsemesinin kendini nasıl hafiflettiğini ve mutlu ettiğini keşfetti. Dünyanın yedi harikasını, en güzel müzelerini görmeye imkanı şimdilik yetmeyebilirdi belki ama böyle seyahat etmek onu daha fazla tatmin ediyordu zaten. İçsel tatminliği keşfetmişti. Ve bu içsel tatmin, önümüzdeki yıl yapacağı (kendine göre) "Büyük Seyahat" in temellerini atıyordu yavaş yavaş...

İki aylık terapi-meditasyon tadında bir Hindistan seyahati sona erdiğinde arada 16 aylık çalkantılı bir dönem geçirdiyse de, hiçbir şeyin hayallerine ket vurmasına izin vermedi. Tam olarak 12 Haziran 2015'te çantasını ve çadırını sırtına koyup yine yollara düştü. Şimdilik sponsoru yok. Cebinde 10.000 liranın az üstünde bir para, gönlünde kocaman hayallerle dünyayı gezmeye başladı. Bu parayla dünyayı gezemeyeceğini elbette biliyordu ama en azından gezebildiği kadar gezerdi. İki aylık seyahatin yaklaşık bir ayını çadırında kalarak geçirdi. Ayrıca ihtiyaçlarını da git gide azalttı. Çantasında her zaman bir ekmek, birkaç konserve, hazır erişte (noodle), biraz çikolata bulundurdu. Karnı doysun yeterdi. Lükse gereksinim hissetmedi. Önemli olan ruhsal tokluk değil miydi zaten?

Cide'deki Malyas Kanyonu'na yaptığım 25 km'lik yürüyüşte öğle molası. Dediğim gibi ihtiyaçları minimuma indirdim :)
Ama bu manzara için fazlasıyla değdi.
Az  önce Tayland'ın Trat şehrinde yerel bir pazarda, pazar isçisi bir kadınla yan yana oturup 1,5 liraya pirinç unuyla pişmiş midye yiyerek karnını doyurdu. Buraya gelmeyi hiç planlamamıştı, tıpkı yarın ya da önümüzdeki günlerde nerede olacağını planlamadığı gibi. 



Yürüyüş yaparken güzel bir yer görüyorum mesela. Tamam diyorum. Bu gece bir adada konaklayacağım.
Buraya kadar mümkün olan her yerde çadırında kaldı ki birgün daha bir köy fazladan ziyaret edebilsin.

Lafı daha fazla uzatmak istemiyorum. Egemen elinden geldiğince ucuza gezmeye çalışıyor. Eğer siz Egemen'in böyle gezmesini beğeniyorsanız, ona destek olmaktan çekinmeyin. Maddi bir talep yok. Gönderilerini beğenip paylaşabilirsiniz. Hatta daha da önemlisi arkadaşlarınıza facebook üzerinden Gezgin Fil sayfasına beğenme daveti gönderebilirsiniz. Belki böylelikle Egemen ileride biraz sponsor bulup hayalindeki seyahati gerçekleştirebilir. Bu arada ben de sizinle mümkün mertebe en güzel fotoğraflarımı ve hikayelerimi paylaşmaya devam edeceğim.
Arzu ettiğim rota....! Buralara nasıl giderim, eve nasıl dönerim henüz bilmiyorum ama olur herhalde bir şekilde :)
Arzu ettiğim rota...!
Umarım "Hayaller Paris, gerçekler İzmir" le kısa süre içinde yüzleşmek zorunda kalmam :)

Dipnot 1: Birçok arkadaşımın ve henüz şahsen tanışamadığım arkadaşımın gonderilerimi paylaşıp destek olduğunu gördüm. Her birine içtenlikle teker teker teşekkür ediyorum. 

Dipnot 2: Diğer bir yazıyla "Egemen neden geziyor?" dan bahsetmeye çalışacağım. 

Diğer sosyal medya kanallarım instagram ve twitter  üzerindenden de beni takip edebilirsiniz.

Hepinize neşe dolu bir hafta sonu diliyorum. Sevgiyle kalın :)

Egemen

1 yorum: